—Biz o kadar fakirdik ki; mahallemizde gökkuşağı bile siyah
beyaz çıkardı
—biz o kadar fakirdik ki; masraf olmasın diye ben 7 yaşına kadar doğmadım.
Ağabeyimi de gazete verdi.
—biz o kadar fakirdik ki; misafirliğe giderken bineceğimiz dolmuşun arkasından
koşmak suretiyle takip ederdik
—biz o kadar fakirdik ki; eve gelen misafirleri yerdik
—biz o kadar fakirdik ki; peynirimiz yoktu her sabah tenekenin içine girer
peynir taklidi yapardık
—biz o kadar fakirdik ki; biber çekirdeklerinden çorba yardık
—biz o kadar fakirdik ki; ağabeyimin eskilerini kendi giyerdi ben çıplak
dolaşırdım
—biz o kadar fakirdik ki; ne sen sooor ne ben söyleyeyim kuracak cümlemiz bile
yoktu yani.
—biz o kadar fakirdik ki; tuvalet kâğıdını kurutup kurutup kullanırdık
—biz o kadar fakirdik ki; kokain yerine tebeşir tozu çekerdik.
—biz o kadar fakirdik ki; okul karnesini karneyle aldığımı bilirim
—biz o kadar fakirdik ki; kasabı manavı geçtik köpeğe kemik borcumuz vardı
—biz o kadar fakirdik ki; dilencilerin paralarını çalar counter oynamaya
giderdik
—biz o kadar fakirdik ki; Hint fakirleri dayanamayıp misyonlarını bize
devrettiler.
—biz o kadar fakirdik ki; okula jaguarla gidip geldim senelerce, yok yani
bildiğin jaguar deh diyordum gidiyordu kırmızı ışıkta durmak sorun oluyordu çok
zorluk çektik çook…
—biz o kadar fakirdik ki; eskimesin diye aynaya bakmazdık
—biz o kadar fakirdik ki; Fakir BAYKURT bizim idolümüzdü duvara posterini
asardık duvarda desteksizdi çiviyi çakınca yıkılmıştı zaten
—biz o kadar fakirdik ki; siyah beyaz televizyonumuz bile yoktu bizim
televizyon sadece siyahtı bizim kadar fakir olan komşumuzun beyaz
televizyonuyla yan yana koyar öyle seyrederdik ya.
—biz o kadar fakirdik ki; küçük kardeşimi acıkınca yemiştik ağabeyimde akşam
gelip hani bana hani bana demişti. Rahmetli….
—biz o kadar fakirdik ki; meteliğe atacak kurşunumuz bile yoktu bizde taş
atardık
—biz o kadar fakirdik ki; babamdan tokat yerdik başka şey yoktu bir tokadı 4
kişi paylaştığımız günler oldu
—biz o kadar fakirdik ki; sinekler bize değil biz sineklere konuyorduk.
—biz o kadar fakirdik ki; kelimelerimizi tartarak konuşurduk günlük kotayı
aşınca babamız falakaya yatırırdı
beyaz çıkardı
—biz o kadar fakirdik ki; masraf olmasın diye ben 7 yaşına kadar doğmadım.
Ağabeyimi de gazete verdi.
—biz o kadar fakirdik ki; misafirliğe giderken bineceğimiz dolmuşun arkasından
koşmak suretiyle takip ederdik
—biz o kadar fakirdik ki; eve gelen misafirleri yerdik
—biz o kadar fakirdik ki; peynirimiz yoktu her sabah tenekenin içine girer
peynir taklidi yapardık
—biz o kadar fakirdik ki; biber çekirdeklerinden çorba yardık
—biz o kadar fakirdik ki; ağabeyimin eskilerini kendi giyerdi ben çıplak
dolaşırdım
—biz o kadar fakirdik ki; ne sen sooor ne ben söyleyeyim kuracak cümlemiz bile
yoktu yani.
—biz o kadar fakirdik ki; tuvalet kâğıdını kurutup kurutup kullanırdık
—biz o kadar fakirdik ki; kokain yerine tebeşir tozu çekerdik.
—biz o kadar fakirdik ki; okul karnesini karneyle aldığımı bilirim
—biz o kadar fakirdik ki; kasabı manavı geçtik köpeğe kemik borcumuz vardı
—biz o kadar fakirdik ki; dilencilerin paralarını çalar counter oynamaya
giderdik
—biz o kadar fakirdik ki; Hint fakirleri dayanamayıp misyonlarını bize
devrettiler.
—biz o kadar fakirdik ki; okula jaguarla gidip geldim senelerce, yok yani
bildiğin jaguar deh diyordum gidiyordu kırmızı ışıkta durmak sorun oluyordu çok
zorluk çektik çook…
—biz o kadar fakirdik ki; eskimesin diye aynaya bakmazdık
—biz o kadar fakirdik ki; Fakir BAYKURT bizim idolümüzdü duvara posterini
asardık duvarda desteksizdi çiviyi çakınca yıkılmıştı zaten
—biz o kadar fakirdik ki; siyah beyaz televizyonumuz bile yoktu bizim
televizyon sadece siyahtı bizim kadar fakir olan komşumuzun beyaz
televizyonuyla yan yana koyar öyle seyrederdik ya.
—biz o kadar fakirdik ki; küçük kardeşimi acıkınca yemiştik ağabeyimde akşam
gelip hani bana hani bana demişti. Rahmetli….
—biz o kadar fakirdik ki; meteliğe atacak kurşunumuz bile yoktu bizde taş
atardık
—biz o kadar fakirdik ki; babamdan tokat yerdik başka şey yoktu bir tokadı 4
kişi paylaştığımız günler oldu
—biz o kadar fakirdik ki; sinekler bize değil biz sineklere konuyorduk.
—biz o kadar fakirdik ki; kelimelerimizi tartarak konuşurduk günlük kotayı
aşınca babamız falakaya yatırırdı